All News
18 Ocak 2022 ( 114 izlenme )
Reklamlar

Şimdi de Vampir Kelebekler İstilası başladı.

Uzmanlar Uyardı Açıklaması 'İstilacı Böcekler Kışlama Döneminden Çıkıyor Mücadelede Geç Kalınmamalı'

Son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan ve tarım arazilerinde zararlara yol açan istilacı böcek türlerinin kışlama döneminden çıkmak üzere olduğu ve mücadelede geç kalınmaması gerektiğini belirtildi.Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yoğun bir şekilde görülmeye başlayan nüfusu ve nüfuzu hızlı bir şekilde artan Ricania simulans (Vampir kelebek), Anoplophora chinensis (Turunçgil Uzun Antenli Teke Böceği) ve Halymorpha Hallys ( Kahverengi Kokarca) böceklerinin hepsinin birbirinden daha zararlı olduğunu söyledi.



Önümüzdeki yıllarda ülkemizde tarımsal üretimde ve bu böceklerle mücadelede çok büyük ekonomik kayıplar yaşanacağına dikkat çeken Pehlevan “Sadece ekonomik kayıp değil, aynı zamanda ekolojik dengenin ve yaşam kalitemizin bozulacağını unutmayalım. Biz ise hala tehlikenin ya farkında değiliz ya da anlamak istemiyoruz. Yüzeysel bakıyoruz, bir şey olmaz ile geçiştiriyoruz” dedi.

Ricania Simulans’ın halk arasındaki tabiri ile ‘vampir kelebek’in, bir kelebek olarak adlandırılsa da, aslında Çin’de 1850’li yıllarda tesbiti yapılan bir çekirge türü olduğunu kaydeden Pehlevan “Gürcistan üzerinden 2007 yılında Karadeniz bölgesine ulaştığı ve ilk tespitinin yapıldığı yer ise Artvin ilinin Kemalpaşa ilçesi olmakla birlikte oradan TrabzonAraklı ve sonrasında malum bütün Karadeniz bölgesinde yaygın bir şekilde zararlarına devam etmektedir. Aynı zamanda 2010 yılından sonrada Marmara bölgesine ulaşmış ve zararlarına başlamıştır. Ricania Simulans, 300’den fazla bitki türünde zarara sebep olmaktadır. Yılda bir döl verir. Dişi böcek iklimin durumuna göre ağustos ayı içinde yumurtalarını gruplar halinde konukçu bitki dokusuna yarıklar açarak 40 ile 60 arasında yumurta bırakır. Kışı yumurtada geçirir ve nisanmayıs aylarında larva olmaktadır. Larvalar, gruplar halinde bitkinin öz suyunu emerek beslenmekte, daha sonra diğer bitkilere dağılmaktadır. Erginleri ise Temmuz sonuAğustos başından itibaren bitkiler üzerinde görülmektedir” diye konuştu.

Pehlevan, istilacı böceklerin hem doğal hem de tarımsal ekosistemler üzerinde çok sayıda olumsuz etkiye ve ekonomik kayıplara neden olduğunu belirterek “Dünyada 500 istilacı böcek ve akar türü olduğu ve bunların çoğunun bitki zararlıları olarak tanındığını belirtilmektedir. Bu böceklerin yıllık ürün kayıpları 13 milyar doları bulmakta ve ayrıca mücadele kapsamında da miyarlarca dolar harcanmaktadır. Bu böcek, meyveye, sebzeye kısaca önüne ne çıkarsa, bütün bitkilere topluca saldırmaktadır. Hortum şeklinde ağız yapısı ile birlikte bitkilerin öz suyunu çekerek bitkilerin kurumalarına ya da verim veya kalite düşüklüğüne neden olmaktadır. Hızlı popülasyon artışı ile bölge halkı tarafından tedirginlikle izlenen zararlı bir böcek türü haline gelmiştir. Yavaş hareket eder fakat rahatsız edildiklerinde hızlı bir şekilde zıplayabilir veya uçabilirler. Nimf (larva) vücutları sarı veya açık gri renginde üzerlerinde kahverengi lekeler bulunmaktadır. Olgun nimfler tavus kuşu görünümündedir. Erkeklerin yapılara dişilere oranla daha ufaktır. Ülkemiz ekonomisi için ve bölgemiz çiftçisi için son derece önemli olan çay ve fındık da zararlının etkisi altındadır. Karadeniz’de tarımsal üretimde çok ciddi kayıplara neden olmaktadır olmaya da devam edecektir. Sadece bitkiyi kurutmakla kalmayıp önümüzdeki yıllarda kapı pencere açamaz hala geleceğiz. Evlerimizi yaşam alanlarımızı istila edecek, yaşam kalitemizi tehdit edecek. Fakat her ne hikmetse her şeyi olduğu gibi bu konuyu da basite alıyoruz; birşey olmaz ile geçiştiriyoruz” şeklinde konuştu.Ne pahasına olursa olsun bu zararlılar kontrol altına alınmalı"

“Mücadelesi çok kolay olmayan fakat her ne pahasına olursa olsun bu zararlıların mutlaka ve mutlaka kontrol altına alınması gerekir” diyen Pehlevan “Bir an önce eylem planının hazırlanarak mücadele yöntem ve stratejileri belirlenmeli. Mücadele sadece kullanılacak tek bir metot ile değil, birden fazla mücadele yönteminin birlikte kullanılması ile başarılı olabilir. Yapılacak bireysel mücadeleler yerine toplu olarak mücadelenin teşvik edilmesi gerekmektedir. Üniversiteler, araştırma kuruluşları, kamu, STK, çiftçi örgütleri, çiftçiler ve hatta toplumun her bireyi bu sistemin içerisinde olmalıdır. En iyi çözüm bile eğer kâğıt üzerinde kalıyorsa ve uygulanmıyorsa hiç değeri yoktur. Çözüm için eylem gerekir” uyarısında bulundu

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İstanbul'da mart ayı enflasyonu yüzde 3,78 arttı Tuğba Ekinci'den skandal sözler: Kadın kuyruk sallamazsa erkek bir şey yapmaz Dolar kaç lira? Google'ın hatası ortalığı karıştırdı Acun Ilıcalı "Ben böyle bir şey görmedim" diyerek duyurdu! Dominik polisinden Survivor ekibine operasyon